Günümüzde, özellikle büyük kentlerdeki çocuklar doğadan izole edilerek büyümektedir. Kentlerdeki çarpık ve plansız yapılaşma sonucu oldukça sınırlı olan güvenli açık alan olmaması nedeni ile pek çok çocuk fiili olarak zamanının pek çoğunu kapalı alanlarda geçirmekte, toplum ve doğa ile çok sınırlı şekilde ilişki kurabilmektedir. Sağlıklı bir gelişim için sosyal ve fiziksel çevre koşullarının önemi yadsınamaz. Okul öncesi dönem bireyin ileride sağlıklı bir erişkin olmasında yapıtaşı niteliğinde bir dönemdir. Doğanın bir parçası olan insanın doğayla iletişiminin sağlıklı gelişimine olumlu katkısı olduğu birçok kuramcı tarafından dile getirilmektedir. Ayrıca oyun, çocukluk dönemi temel gereksinimlerinden biri olarak çocuğun yaşamını somutlaştırdığı eylem olduğu için tüm düzeylerdeki sağlıklı gelişim açısından hayati önemdedir. Bu nedenle mevcut çevrenin doğayla iletişimi ve oyunun değerine uygun koşulları sağlamak büyük önem arz eder. Doğayla iç içe oyun alanlarının olduğu bir ortam yaratmak ve çocuğu bu ortamla buluşturmak çocuğun bütün gelişim alanlarını desteklerken kaliteli zaman geçirmesini de sağlar.